Medya:
--------
Temel birgün hamama gider.
Herkesin üzerinde peştemal vardır, ama Temel'in üzerinde bir gazete kağıdı sarılıdır.
Temel'e sorarlar:
- Temel hayırdır? Niye peştemal değil de gazete kağıdı sarındın?
Temel de cevap verir:
- Oğlum bu medya herşeyi büyütüyor da ondan...
Kırmızı elbiseli adam:
----------------------
-"Merhaba, ben ormanın kırmızılı ibne-s,iyim. Karnım çok aç. Bana yiyecek bir şeyler verir misin?" demiş.
Adam bir parça ekmek vermiş teşekkürleri kabul edip yola çıkmış.
Dağlık bir bölgeden geçerken karşısına sarılar içinde bir adam çıkmıs. Elini kaldırıp adama durmasını işaret etmiş.
-"Ben bu dağın sarılı ibn-es,iyim. Çok susadım. Suyun var mı?" demiş.
Adam bir şişe su vermiş yola devam etmiş. Yol asfalta cıkmış. Bir zaman geçtikten sonra mavi elbiseler içinde bir adam el kaldırmış, durmasını işaret etmiş.
Adam sinirlenmiş :
- "Soyle bakalim asfaltin mavili ibn -e,si, Ne istiyorsun?"
- "Ehliyet ve ruhsat".
Huzur Evinde 3 arkadaş:
-------------------------
Huzurevinde arka arkaya gelen ölümlerden moralleri bozuk üç arkadaş aralarında dertleşiyorlarmış.
Biri "Azrail'i kandırmak lazım." demiş. Öbürleri "nasıl?" diye sorunca tezini açıklamış:
- Bu Azrail can almaya geliyor ya! Onunla göz göze geldiğimizde bebek taklidi yapalım. 'Bunların yaşı küçük, bir yanlışlık olmalı' der, çekip gider...
Yaşlılığa "ikinci çocukluk" demeleri boşuna değil. Bu çocukça fikir diğerlerinin de aklına yatmış. Başlarına kötüsü geldiğinde ne yapacaklarını birbirlerine belletmişler.
Aradan zaman geçmiş. Bir gece Azrail, aynı odayı paylaşan üç kafadarı gece yarısı ziyaret edivermiş. Orağını yere "tak tak tak" diye vurduğunda kafadarların üçünün birden gözleri açılmış. Bakmışlar ki Azrail hazır. Birinden birini, belki de üçünü götürecek.
Hemen belirledikleri A planını uygulamaya geçmişler. Üçü birden bebek taklidi yapmaya başlamış.
Biri "Aguuu.." sesleri çıkarırken öbürü parmak emiyor, üçüncüsü de "Mama.. Mama.." sesi çıkarıyormuş.
Azrail bir süre seyretmiş bunların hallerini. Sonra elini gülerek başına vurmaya başlamış ve şöyle bağırmış:
- Hadi attayaaa!..
--------------------------------------------
1) Bir insanın diliyle tüm dişlerine dokunması imkansızdır.
2) İlk gerçeği okuduktan sonra bütün aptallar diliyle dişlerine dokunmayı denerler.
3) İlk gerçek yalandı.
4) Saf olduğunu farkettiğin için şuanda gülümsüyorsun.
5) Şimdi sen de bu gerçekleri forward etme düşüncesindesin.
6) Ve yüzünde hâlâ safça bir gülümseme var